DEVAM: 61- BİR
MÜSLÜMANIN HAKKINI YALAN BİR YEMİNLE ALAN KİMSENİN CEHENNEM İLE TEHDİDİ BABI
220 - (138) وحدثناه
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا وكيع. ح
وحدثنا ابن
نمير. حدثنا
أبو معاوية
ووكيع. ح
وحدثنا إسحاق
بن إبراهيم
الحنظلي
(واللفظ له )
أخبرنا وكيع.
حدثنا الأعمش
عن أبي وائل،
عن عبدالله، عن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم؛ قال:
"من
حلف على يمين
صبر يقتطع بها
مال امرئ
مسلم، هو فيها
فاجر، لقي
الله وهو عليه
غضبان" قال،
فدخل الأشعث
ابن قيس فقال:
ما يحدثكم أبو
عبدالرحمن؟
قالوا: كذا
وكذا. قال: صدق
أبو عبدالرحمن.
في نزلت. كان
بيني وبين رجل
أرض باليمن.
فخاصمته إلى
النبي صلى
الله عليه
وسلم. قال: "هل
لك بينة؟"
فقلت: لا. قال"
فيمينه" قلت:
إذن يحلف.
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم،
عند ذلك" من
حلف على يمين
صبر، يقتطع
بها مال امرئ
مسلم، هو فيها
فاجر، لقي
الله وهو عليه
غضبان" فنزلت:
{إن الذين
يشترون بعهد
الله
وأيمانهم
ثمنا قليلا}
[3/آل عمران/
الآية 77] إلى
آخر الآية.
[:-353-:] 353-220/3- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe de tahdis etti. Bize
Vekl' tahdis etti (H). Bize İbn Numeyr de tahdis etti, bize Ebu Muaviye ve
Vekl' tahdis etti (H). Bize İshak b. İbrahim el-Hanzali -ki lafız onundur- de
tahdis etti. Bize Vekl' haber verdi. Bize A'meş, Ebu Vail'den tahdis etti. O Abdullah'tan, o Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den
şöyle buyurduğunu nakletti:
"Kim yalancı olduğu
halde bir sabr yemini edip, onunla Müslüman bir kimsenin malını haksızca alırsa
Allah'ın huzuruna O kendisine gazap etmiş olduğu halde çıkar."
(Ebu Vail) dedi ki:
Derken Eş'as b. Kays girdi ve Ebu Abdurrahman size neler anlalıyor, dedi.
Oradakiler şunları şunları anlalıyor, dediler.
Eş'as: Ebu Abdurrahman
doğru söylemiştir. Ayet benim hakkımda indi. Benimle bir adam arasında
(anlaşmazlık konusu) Yemen'de bir arazi parçası vardı. Onu Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e dava ettim (beyyinen -delilin- var mı?) Ben, hayır dedim.
Allah Resulü: "O halde o yemin etsin" buyurdu.
Ben: O da yemin
ediverir, dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) O vakit şöyle
buyurdu:
"Kim yalancı olduğu
halde o yolla Müslüman bir kimsenin malını haksızca alacağı bir sabr yemini
ederse Allah kendisine gazap etmiş olduğu halde huzuruna çıkar." Sonra da:
"Şüphesiz Allah'a olan ahitlerini ve yeminlerini az bir pahaya satanlar
... " (AJ-i İmran, 77) ayeti sonuna kadar nazil oldu.
Diğer tahric: Buhari,
2356, 2515, 2666, 2676 -muhtasar olarak-, 2673, 2416, 4549, 6659, 6676, 7183,
7184; Ebu Davud, 3243; Tirmizi, 1269, 2996; İbn Mace, 2322, 2323'te de muhtasar
olarak; Tuhfetu'I-Eşraf, 158, 9244
221 - (138) حدثنا
إسحاق بن
إبراهيم.
أخبرنا جرير،
عن منصور، عن
أبي وائل، عن
عبدالله؛ قال:
من حلف على
يمين يستحق بها
مالا هو فيها
فاجر لقي الله
وهو عليه غضبان.
ثم ذكر نحو
حديث الأعمش.
غير أنه قال:
كانت
بيني وبين رجل
خصومة في بئر.
فاختصمنا إلى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فقال:
"شاهداك أو
يمينه".
[:-354-:] Bize İshâk b. İbrahim rivayet etti. (Dedi ki): Bize Cerir,
Mansur'dan o da Ebu Vail'den, o da Abdullah'dan naklen haber verdi. Abdullah dedi ki:
Her kim yalan söylediği
halde bir yemin edip, onunla hak etmediği bir şeyi alırsa Allah'ın huzuruna ona
gazap etmiş olduğu halde çıkar. Sonra A'meş'in rivayet ettiği (353.) hadise
yakın olarak hadisi zikretti. Şu kadar var ki o şöyle dedi:
Benimle bir adam
arasında bir kuyu ile ilgili bir anlaşmazlık vardı. Davamızı Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e götürdük. O: "Ya senin iki şahidin yahut
onun yemini" buyurdu.
Tahric bilgisi 353 ile
aynı.
222 - (138) وحدثنا
ابن أبي عمر
المكي. حدثنا
سفيان عن جامع
بن أبي رشيد،
وعبدالملك بن
أعين، سمعا
شقيق بن سلمة
يقول: سمعت
ابن مسعود
يقول: سمعت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يقول: "من
حلف على مال
امرئ مسلم
بغير حقه، لقي
الله وهو عليه
غضبان" قال
عبدالله: ثم
قرأ علينا
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، مصداقه
من كتاب الله:
{إن الذين
يشترون بعهد
الله
وأيمانهم
ثمنا قليلا} [3/ آل
عمران/ الآية 77]
إلى آخر الآية.
[:-355-:] Bize İbni Ebî Ömer el-Mekkî de rivayet etti. (Dedi ki):
Bize Süfyân Cami' b. Ebu Râşid ile Abdülmelik b. A'yen' den rivayet etti.
Bunlar Şakîk b. Seleme'yi şöyle derken işitmişler. İbnî Mes'ud'u dinledim şöyle diyordu: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim:
"Her kim hakkı
olmadığı halde Müslüman bir kimsenin malı üzerine yemin ederse Allah'ın
huzuruna o kendisine gazap etmiş olarak çıkar. "
Abdullah dedi ki: Sonra
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize Aziz ve Celil Allah'ın kitabından
bunu doğrulayan: "Şüphesiz Allah'a olan ahitlerini ve yeminlerini az bir
pahaya satanlar ... " (Al-i İmran, 77) ayetini sonuna kadar okudu.
Diğer tahric: Buhari,
7007; Tuhfetu'l-Eşraf, 9238
AÇIKLAMALAR 139.
sayfada.